Bir Delikli Uykudur Annelik

Uras şu fotoğrafta 5-6 günlük. Bu fotoğrafı öyle içten öyle güzel buluyorum ki…O ağzını açmış meme arıyor, ben onu kollarımda tutmuş içime sokasım geliyor. Bunlar hissettiğim en güzel duygular.
Birde anneliğimizin öbür tarafı var. Uykusuzluk gibi mesela… Yıllarca uykuya hasret kalmak gibi mesela 😀
Fotoğrafı birde şöyle ele alalım; Gözlerim uykusuzluktan küçülmüş, acıyor.
Acaba bugün gazdan kaç saat ağlayacak? Acaba bugün ne kadar uyuyacak? Acaba bugün ben kaç saat uyuyacağım 🙂 gibi kafamda deli sorular..

Hamile kaldığımız zaman bize en çok söylenen kelime nedir? Tabi ki herkes gibi bana da söylenen “Valla kıymetini iyi bil bugünlerin, şimdi içinde o uyuyorken sende bol bol uyu. Bu günlerin tadını çıkar. Yoksa bir daha uyuyamayacaksın. “arkasından bir kahkaha patlatırlar…:)
Hiç hamilelik psikolojisini bilmiyor bunlar. Bende dinledim bu sefer. Uyudum uyudum uyudum.
Gece daha rahat uyumak için hamile yastığı aldım. Doğunca emzirme yastığı olarak kullandım. Hem belime hem de karnıma kadar uzandığı için çok iyi destekledi. 6.aydan sonra daha da karnımız büyüdüğü için sağa sola dönmek zorlaşıyor. Ama hamile yastığını kesinlikle herkese öneriyorum.
Uras gece yattığımda uyuturdu. Öyle kıpır kıpır değildi. Birde klasik müzik dinletip uyuyorduk. Etkisi olduğunu düşünüyorum.
Kendi kendime dedim ki “Oh! Ne güzel. Herhalde geceleri uyuyacak” bir ümitti benimki sadece.. 😀

Ve doğdu geldi. Hazırlıklıydım uyumamaya annelik iç güdülerimle ama bu kadar gazdan ağlayıp gece ve gündüzleri uyumayacağını hiç hesaba katmamıştım.
Zaten emziren bir anneydim. Her gece başımı yastığa koyduğumda acaba bu gece kaç defa kalkacağım diye hesap ederdim kendi kendime.
Emziren anne olunca gece 6-7 defa kalkıyorsa 3ünde meme veriyordum. Diğerlerinde daha yeni emzirdim seni oğlum deyip pışpışlıyordum. 🙂
Yanındayım anneciğim desteği veriyordum ama bende bölüyordum uykusunu..
Çocuk böylelikle gece uykularını bölük pörçük geçiriyor. Haliyle biz annelerde… Bu yüzden çocuklar uykuya geçişi bir türlü öğrenemiyorlar.
O yüzden uykuya geçişi siz annelerde öğretmeniz için bir yol var; O da her mızırdandığında pışpışlamaya başvurmamak, meme vermemek..
Başına gidip sessizce beklemek. Bırakın bakalım belki kendi 1 dakika içinde uykuya dalıp uyuyacaktır. Ağlama şiddetlendiğinde tabi ki hemen devreye girin.

Anneler tarafından bana en çok sorulan sorulardan bazıları;
“Biz ne zaman uyuyacağız? Ne zaman geceleri çocuğum uyanmayacak? Acaba tok tutan mama yapsam yine kalkar mı?”
Özellikle meme emen bebek anneleri için söylüyorum. Siz memeyi bıraktırana kadar evet çocuğunuz kalkmaya devam edecek.
21 aylıktı oğlumu sütten kestim ve Uras yaklaşık 2-3 ay içinde geceleri kalkmamaya başladı. Artık ya 1 kere kalkıyor yada hiç kalkmıyor.
Hatta bazen uyanıp gidip kontrol ediyordum. Hayır olsun bu akşam kalkmadı diye… 😀

Ama yazımı bitirmeden şunu söyleyeyim o günler bir daha geri gelmiyor. O yüzden uyuyamasanız bile iyi yönünden bakın elbet uyuyacaksınız.
Annelik bir delikli uyku ama aslında şu hayatta ayakta uyutan en tatlı varlık… 🙂
Uyuyamayan annelere kendilerini umarım biraz daha rahat hissettirmişimdir. Hislerine tercüman olmuşumdur.

Sevgiyle kalın.. 🙂 Görüşmek üzere…

Beşamelli Pırasa Çorbası

🥕Anneler hepiniz biliyorsunuz pırasa çok sevilen bir sebze arasında yer almıyor.
🥕Yemeğini çocuğunuz sevmediyse ,tostta kullanın,tostu sevmezse çorbasında kullanın.. seçenek gerçekten çok.
🥕Şimdi gelelim mükemmel tada 👌🏻
MALZEMELER (+1 yaş)
Beşamel sosy eklenmesse +8 ayada uygundur.
MALZEMELER:
👉🏻2 dal pırasa
👉🏻1 adet patates
👉🏻1 adet havuç
👉🏻1 kaşık pirinç
👉🏻1 adet küçük soğan
👉🏻1 diş sarımsak
👉🏻3-4 küp kuzu ilikli suyu
Sos için:
-1 tatlı kaşığı tereyağ
-1 bardak süt
-1 kaşık un
YAPILIŞI:
👉🏻Soğan,patates,havuç,pırasa ,sarımsak yağda çevrilir.
👉🏻Su ve kemik suyu eklenir.
👉🏻İyice kaynatılır.
Ardından yapılan sos içine dökülür ve blendırdan geçirilir.
( +8-12 ay arası olan bebiş anneleri kevgirden geçirebilir)
👉🏻Nefis bir çorba oldu umarıM szin bebişlerinizde çok sever💕☺️

Hayata İttirilen Çocuklar

Son zamanlarda kendi çevremde gözlemleyerek ,içimde hissettiğim düşüncedir aslında…Bu yüzden bu başlığı attım. Hayata ittirilen çocuklar… Bebekler anne karnında minicik bir su tanesiyken bir mucize ile elleri,ayakları,hayati organları ile  ilerleyen aylarda tam bir vücut halini alıyorlar. Bu dönemde sessizce beklediğimiz,dışarıdan hiç bir müdahalede bulunamadığımız dönemdir. 9 ay boyunca bekleriz “Bir doğsun,şunu da yapacağım,bir doğsun şunu da öğreteceğim, bir doğsun bak neler alacağım… ” vs. gibi cümleler annelerin dillerinden eksilmez. Ve mucizemiz doğar,kollarımızın arasına doktorlar tarafından bırakılıverilir.

Dilerim ki her anne bebeğini doya doya 6.ay dolana kadar emzirir. İşte şimdi yavaş yavaş ittirilen bölüme gelinir.Daha 4 aylıkken “Acaba ek gıdaya başlasam mı? Acaba daha kilo alır mı? Acaba şu sebzeyi versem bir şey olur mu?” verme sevgili annem verme. Bir çocuğun en büyük hakkı annesini 6 ay dolu dolu sadece emmektir.( Tabi bebeğinin kilosu sınırdan aşağı olup ve emziremeyen anneler için gibi bu durumlar hariçlik gösterir.) Sen bunları düşünüyorken çocuğunun sindirim sistemi buna zaten hazır değildir.

Çocuk biraz daha büyür,tamam ek gıdaya da bir türlü geçti acaba ne zaman emekler? Eyvah! annelerin yeni korkusu bu olur.Yeni bir gelişim görevi 😀 “Filankinin çocuğu 7 aylık emeklemiş,benimki de emeklemeli. Falancının kızı 9 aylık yürümüş benimki de yürümeli “diye içi içini yer. Bir dur sevgili anne,dur. Sakin ol. Senin unutmaman gereken aslında tek şey vardır.Her çocuğun gelişimi kendine özgüdür. O gelişim içerisinde sen ne kadar çocuğu ittirirsen itir,gitmez, gidemez. Çünkü kendi içindeki görevini tamamlamayı,olgunlaşmayı bekler.

Uras 8 aylıkken tek başına daha yeni oturmaya başladı.10 aylığa kadar yerde hep sürünerek evde gezdi. 10 aylık oldu, ondan sonra emeklemeye başladı. Sonra tam yürüyebilmesi için aradan tam 5 ay daha geçti ve 15 aylıkken ayakları kendini hazır hissetti ve olgunlaştı  yürümeye başladı. Bu esnada hiç çekince içinde olmadım. Kıyaslama kesinlikle yapmadım . Zaten bir anne babanın çocuğuna yapacağı en büyük kötülüklerden biri kendi çocuğunu başkalarıyla kıyaslamak. Etrafımda yok muydu?  Arkadaşlarımın bir sürü çocuğu vardı daha erken emekleyen daha erken yürüyen . Ama biliyordum ki görevini tamamlayınca yürüyecek 🙂

Bu aynı şekilde ilerleyen zamanlarda diğer gelişim görevleri içinde geçerlidir. Konuşması,bir şeyler öğrenmesi ve ifade etmesi,ilerleyen hayatında okumayı yazmayı öğrenmesi… Bu uzar gider.

Benim anlatmak istediğim çocuğunu şu hayatta en iyi bilen kişi annedir. Çevrenizde “Aaaaa seninki daha konuşmuyor mu? Emeklemiyor mu? ” diye size vıdı vıdı edenlere daha güzel bir açıklama yapın diye aslında bu yazım. Bunlardan etkilenerek çocuğunuzu zorla ittirmeyin,hazır olmadığı kalıplara sokmayın. Siz sadece onu destekleyin,işte o zaman güven verici anne olursunuz,ittiren anne değil 🙂

Sende bu durumdaysan ve birazda olsa aklındakileri değiştirebilme imkanım olduysa ne mutlu bana ne mutlu sana sevgili annem.. <3

Bir başka yazıda görüşmek üzere..

Sevgiyle…